Mükemmel bir histir heleki ilk satış elini ayağını nereye koyacağını bilemezsin. Karşındakine bildiğinin nekadarını anlatman gerektiğini bilmezsin. Müşterinin seninle ilgili ne düşündüğünü etkilenip etkilenmediğini ürünü satın alıp almayacağını bilemezsin elin ayağın bir birine karışır o anda hiç birşeyi tam farkında ve bilinçli yapamazsın. Sonra olu verir satıverirsin böyle için soğumaya başlar içinde ılık ılık bir his yayılmaya başlar tüm vücudun gerçekten parayı verecek mi alacak mı diye sorgularken bir bakarsın ödemiş ve rüya değilmiş satmışsın :) ve o ego o adrenalin bence dünyada başka hiç bir şeyde mümkün olmaz...Ve her satışta aynı hazzı taşıdığın sürece mükemmel satıcı olursun.
Şimdi bunu okuyanlardan bu kız manyak yazık hayattan hiç zevk almamış satışı en büyük zevk olarak görüyor diyecek. Ama bilmiyorsunuz ki ben hayatın tamamını bir satış olarak görüyorum. Satışıda kocaman bir oyun inanılmaz eğlenceli bir oyun... Hani böyle büyük sanatçılara sorarlar ya sahneye çıktığınızda ne hissediyorsunuz diye bazıları böyle gözlerinin içi ışıldayarak der ya heyecandan ölüyorum işte tamda bahsettiğim bu heyecandan ölenlerde sonsuz başarılı olanlardır genelde çünkü tutku girer işin içine ve eğer tutku var ise mutluluk başarı kesin vardır koşulsuz.
Satış yapmak öyle kolay değildir. Satış yapmak iyi bir analiz yapabilmelisiniz hani Sherlock Holmes filmlerinde bir olayı yaşamadan önce kafasında kurgular ya hani kavgadan önce şu olabilir bu olabilir burdan böyle kaçabilirim işte satabilmeniz için onu yapmanız lazım. Eğer ne geleceğini bilirseniz her türlü satarsınız ondan en zayıf yönleriniz ile yüzleşmeniz gerekir en güçlü yönlerinizi parlatmak kolay. Bunu istemsizce yapabilmek bir yetenektir ve aslında çoğumuzda vardır çünkü doğduğumuz andan itibaren ihtiyaçlarımız doğrultusunda kendimizi satarak başlarız işe ağlamayana meme vermezler gibi ipuçları ile bunu bütünleyebilirsiniz aslında. Uzağa gitmeye derin felsefesini tartışmaya çokta gerek yok.
Aslında Instagram Snapchat Facebook gibi sosyal mecralarda ençok bu kendimizi satma arzumuzun hayvansılaşıp dışa vurumundan gelmektedir. Allah'ım ben ne kadar büyülü ve eşsiz bir varlığım beni ne kadar çok beğeniyorlar Survivor Nagihan'ın deyimi ile beni kıskanıyorsun kızımlar, yada ben çok akılıyım hayatla barışığım mükemmelim ya cümleleri. Benim vizyonum ben entellektüalitem kimsede yok tavırları. Bütün hayvanlığımız ile oradayız işte hiç hayır demeyin hepimiz aslında çok uzakta olmamakla beraber vahşi birer hayvanız ipimizi ne kadar gevşetecek gücümüz var ise o kadar zıvanadan çıkıyoruz. Yoksa farklı değiliz.
Ben burdan haddim olmadan gençlere sesleniyorum... İster meslektaşım olsun ister muhasebeci... Kendinizi satmaktan korkmayın! Ama ilk önce kendi zayıflıklarınızı acımasızca kendinize itiraf edin ne yapamayacağınızı bilin ne yapacağınız kolay. Bakın hiç bir kelimede istediğiniz demiyorum yapacağınız yada yapamayacağınız diyorum. İpinizi ne kadar gevşetebileceksiniz onu bi inceleyin nelerden vazgeçebileceksiniz. Neler kazanacağınız kolay. Neleri göze alabileceksiniz. Sonra oturun tüm gerçekliği ile sizin için çok para deyiminin karşılığını itiraf edin. Tabiki 1 milyon 20 bin den büyük ama en az olan çok paranızı bulun. Ama bunu yıllık düşünün mesela şuan odanızda otururken abi yılda 30.000 kazansak süper para mı diyorsunuz yoksa yılda 5.000 kazansam (kazansam aslında yalnış kelime havadan gelecek para gibi düşünün sanırım bu daha doğru olur.) harikamı onu tespit edin uçmayın çünkü bu hayal değil gerçek. sonra o tutarın üzerine zorunlu giderleri ekleyin ortalama bir rakam olsun gerçekten kira ev giderleri falan ki aileniz ile yaşıyorsanız ve giderleriniz yoksa bile ilk işiniz ise aylık 600 700 kendiniz için ekleyin. Sonra 12'ye bölün ve aylık ihtiyacınız olan maaşı bulun.
Sonra fiyatınızı belirlediğinize göre zaten donanımlarınız ve eğitiminizi biliyorsunuz. Buna göre bir pazar araştırması yapın en iyiden en kötü ihtimale kadar. Sektörleri bölün önce ve her başvuracağınız sektör için ayrı bir reklam yani cv hazırlayın. Manyak mısın? Ben Grafikerim yada yazılımcıyım yada muhasebeciyim yada satışçıyım ne alakası var bi tane olsun mükemmel görünsün demeyin. Az çoktur (Burcu ve Kenan Bey'e Sevgiler :)) Sonra başvurmaya başlayın. Ama başvurularda ısrarcı viral olabilirsiniz.
Mesela bir grafiker bir ajansa başvuruyorsa farklı ayrı bir matbaaya başvuruyorsa ayrı bir firmada grafiker olacaksa ayrı cv ye ihtiyacı vardır. Çünkü 3'nünde beklentisi farklıdır. Evet bu örneği sevdim bildiğim alanda ahkam kesmek daha doğru herkesin kanayan yarası grafiker çünkü. Mesela müşteri kendi sektörü ile ilgili bilgi sahibi kurumsal yapıya ayak uyduracak ve düzenli çalışacak bir grafiker ararken, matbaa basit ama hızlı iş çıkarabilecek bir grafiker tercih edecektir. Ajans ise bambaşka bir açıdan bakacak pazarlama bilgisi ve kreatif yaklaşım isteyecektir. Mesela ben bir grafiker yerinde olsam. Ajans için başvurumda tıpkı kurumsal kimlik kataloğu gibi bir portfolyo hazırlarım ve görüşmeye en doğal halimle giderim ve isteklerim ve hayallerim konusunda çok samimi olurum. Matbaaya başvuracaksam program bilgimden ve deneyimden bahsederim hiç yaratıcı portfolyo falan götürmem. Çünkü bence bu kız yada çocuk bize fazla derler çalışan olarak isteklerinizi hayallerinizi karşılayamayacakları için sizi ne kadar iyi olursanız olun işe almazlar. Firmaya başvuracaksam biraz sektörü araştırırım ve o sektörle ilgili ön görülerimi ve yapılan işlerden beğendiklerimi incelerim. (ki görüşmede konu ile ilgili hakim olduğumu araştırdığımı göstereyim) Vaktim varsa ve o firmada çalışmayı gerçekten istiyorsam portfolyomda yoksa bile örnek bi kaç ilan yaparım o firmaya özel yapmak fazla iddalı olabilir ama kendinize güveniyorsanız firmaya özel güvenmiyorsanız buraya logo gelecek şeklinde taslak ile. Sonra ajansa gönderdiğim cv min başına bir ön yazı eklerim o sektörü sevdiğim ve ön görülerim ile ilgili şirketten almak istediklerim ve katacaklarım ile ilgili. Ardından görüşmeyede kendi tarzınıza en uygun olan formal giyim ile giderim. Ambalaj ve Reklamıda hazırladığımıza göre sıra satmaya geldi.
İletişim en kolay ama en zor olanı. Birincisi heyecanlanmaktan korkmayın heyecan güzeldir.İlk önce kendinizi bilin ne bir fazla ne bir eksik kendinizi bilin aynı sherlock gibi kurgulayın. Samimi ve doğal olun hata yapabilirsiniz yalnış sakarlık yapmak eğer samimi olursanız sevimli gelir ve sizi +1 öne geçirir. İkincisi sadece soruya cevap verin ama, aslında, yada gibi kelimeler bağlaçlardan uzak durun sadece sorulana odaklanın. Dürüst olun. Ama dürüstlük herşeyi lapır lapır anlatmak değildir. Anlatılacak şey var anlatılmayacak şey var. Görüşme olduğunuz alanla ilgili üstün özelliklerinizi öne çıkartın. Hatta konuşmayı çevirme yönlendirme yeteneğiniz varsa algı karıştırıp ona söyletin çok eğlencelidir. Sanki hayatınızdaki en güzel şeyi yapmanıza 1 adım kalmış gibi tetikte mutlu ve heyecanlı olduğunuzu belirtin ve gösterin. Ve o buz gibi ik çalışanı yada müdürünün gözünden o haylaz ışığın geçişini görün. Yeni işiniz hayırlı olsun....
